Binlerce yıldır şifa kaynağı olarak nitelendirilerek sofralardan eksik olmayan zeytinyağının sunduğu faydalar dillerden düşmüyor. Peki, zeytinyağı bu meşhur faydalarını neye borçlu olabilir?
Çevrenize şöyle bir göz gezdirdiğinizde, doğadaki her bir parçanın birbirinden çok farklı özelliklere sahip olduğunu rahatlıkla görebilirsiniz. Fakat derinine inildiğinde bu farklılıkların ne kadar büyük bir uyum içerisinde olduğuna şaşırmamak da mümkün değil! Bu uyuma şahit olabileceğiniz en iyi örneklerden biri ise bitkisel gıdaların içeriğinde yer alan polifenoller…
Bitkilerin kimyasal yapısı incelendiğinde, iki tip maddenin varlığı gözlemleniyor: Birincil metabolitler ve ikincil metabolitler. Bu maddelerden ilki olan birincil metabolitler, bitkilerin büyümesi ve hücresel faaliyetlerini sürdürebilmesinde rol oynayan bileşenleri kapsıyor. İkincil metabolitler ise yaşamsal fonksiyonlarla hiçbir ilişkisi bulunmayan fakat bitkileri fiziksel ve kimyasal açıdan hasar verici etmenlerden koruyan bileşenleri içeriyor. Konumuz olan polifenoller de ikincil metabolitler arasında yer alıyor.
Polifenol, hemen hemen tüm bitkilerin yapısında doğal olarak bulunan ve birden fazla fenol molekülünün bir araya gelmesiyle oluşan bileşikleri ifade etmek için kullanılıyor. Fakat tek bir fenolik maddeyi de içerebildikleri için bu bileşikler bazı durumlarda “biyofenol” olarak da isimlendirilebiliyor. Bitkilerin çevresel faktörlere karşı geliştirdiği renk değişimlerinden sorumlu bu fenolik bileşenler, bitkisel gıda tüketen tüm canlılar için önemli görevler üstleniyor!
Bitkilerin çevresel faktörlere karşı bir savunma mekanizması olarak ürettiği polifenoller, insanlar tarafından tüketildiğinde de koruyucu özelliklerini sürdürüyor! Güçlü birer antioksidan kaynağı olduğu bilimsel olarak kanıtlanan polifenollerin, özellikle de dolaşım sisteminin normal fonksiyonunun korunmasında önemli katkıları bulunduğu biliniyor. Ayrıca oksidatif stresi kontrol etmede de güçlü etkilere sahip olan bu bileşenler, genç görünümün korunmasında en büyük yardımcılardan biri!
İnsan beslenmesindeki en güçlü polifenol kaynaklarından biri olduğu bilinen zeytinyağının içeriğinde, 30’u aşkın fenolik bileşen bulunuyor. Zeytinyağında en yüksek dozda bulunan fenolik bileşenlerin ise lignanlar olduğu biliniyor. Bu bileşikleri sırasıyla oleuropein kaynaklı basit fenoller ve sekoiridoid’ler takip ediyor.
Zeytin meyvesinde doğal olarak bulunan ve soğuk sıkım tekniğiyle elde edilen zeytinyağına da doğrudan geçen bu polifenoller, meyve olgunlaştıkça azalmaya başlıyor. Tamamen siyah renk almış zeytinlerde ise polifenollerin yok denecek kadar azaldığı biliniyor. Bu yüzden en yüksek polifenol değerine sahip zeytinyağı, üreticiler tarafından ilk mahsulden elde edilen erken hasat zeytinyağı oluyor!
Yüksek polifenollü zeytinyağı üretimi için zeytinlerin hasat dönemi büyük önem taşıyor. Erken hasat zeytinyağı için bu dönem, zeytinlerin henüz yeşil renkte olduğu ekim ayı olarak biliniyor. Diğer zeytinyağı çeşitleri için ise bölgeye göre kasım-mart ayları aralığı tercih ediliyor. Bununla birlikte, dalından toplanan zeytinlerin oksitlenmesine fırsat vermeden kısa süre içerisinde zeytinyağı fabrikalarına ulaştırılması da yüksek polifenol değeri için dikkat edilmesi gereken detaylardan biri!
Polifenoller; ısı, ışık ve kimyasal tepkimelerden kolayca etkilenip azalabiliyor. Bu sebeple üretim sürecinde kimyasal müdahalelerden kaçınılması ve soğuk sıkım tekniğinin uygulanması gerekiyor. Ayrıca elde edilen zeytinyağlarının ışık geçirmeyen ve azot destekli krom tanklarda depolanması da kritik gereklilikler arasında bulunuyor.
Yüksek polifenollü zeytinyağı çeşitleri, sıcak ve soğuk tüm tariflere ilave edilerek kullanılabiliyor. Fakat içeriğindeki faydaları bileşenlerin korunabilmesi için uzmanlar bu besinin özellikle soğuk tüketilmesini öneriyor. Bununla birlikte, ayrıcalıklı düzeyde yüksek polifenol değerine sahip olan erken hasat zeytinyağı, sabahları aç karnına 1 yemek kaşığı ölçeğinde tüketildiğinde eşsiz faydalar sunuyor.
Natürel sızma zeytinyağı %0.8 serbest yağ asidi oranının altında üretilen zeytinyağıdır.
Kaliteli natürel sızma zeytinyağının International Olive Council’e (IOC) göre üç pozitif özelliği vardır; meyvemsilik, acılık ve yakıcılık. Meyvemsilik, zeytinin türüne göre elde edilen zeytinyağının karakteristik aromasıdır. Acılık, zeytinyağının baharatımsı tadı olarak nitelendirilir, biber acılığı değil, bitter çikolata veya roka acılığı olarak düşünülebilir. Yakıcılık ise yağın boğazda bıraktığı yakma hissini ifade eder.
Bu özelliklerin zeytinyağında bulunması, yağın kötülüğünü değil besin değeri ve niteliği açısından zenginliğini yansıtmaktadır.
Elbette bu konuda doktorunuza da danışarak ilerleyebilirsiniz. Ancak sabahları 20 ml olarak tüketmeniz yeterli olacaktır.
Isı, ışık ve oksijenle temas etmeyen bir yerde zeytinyağını maksimum 1 yıl içerisinde tüketmek faydalı olacaktır.
Zeytinden doğal yöntemler (sadece kırma,yoğurma, santrifüj gibi fiziksel ve mekanik etkiler)ile zeytinyağı elde edilirken bir miktar zeytin meyvesi partikülleri zeytinyağı içinde askıda kalır. Filtreden geçirilmiş yağın içinde ilk başta görünmeyecek kadar bulunan partiküller, 2-3 ay içerisinde konulan ambalajın (şişe-teneke) dibinde çamurumsu görüntü yaratacak etkide olur. Çoğu kişi bu şekilde eline geçmiş yağın bozulmuş, çürümüş, küflenmiş olduğunu düşünür. Halbuki zeytinyağının doğasında bu tortu vardır. Filtrelenmemiş natürel sızma ve yahut natürel zeytinyağı satın aldığınız takdirde, ambalajın dibinde oluşacak olan çamurumsu tortu çok normaldir, yağınız doğal bir zeytinyağıdır.
Zeytinyağını en iyi koruma yöntemi; hava almayan koyu renk veya tamamen mat cam şişelerde, güneş ışığı görmeyecek kuru ve serin bir ortamda ağzı kapalı bir şekilde muhafaza etmektir.
Bu sayede zeytinyağı daha uzun süre taze kalacaktır. Mevsim koşullarından dolayı zeytinyağını buzdolabında da saklayabilirsiniz ancak kullanmadan önce oda sıcaklığına gelmelidir çünkü zeytinyağı donabilir. Donup çözülmesi kalitesini etkilememektedir.
Uzun yıllardır alışveriş ediyoruz. Titizlikleri için teşekkür ederiz.
E. B. Mühendis / Bursa 3 Nisan 2022Zeytinyağımı sonunda buldum.
aldığımdan beri yemeklerimde ve salatalarımda kullanıyorum. Yemeklerimin tadını almaya başladım ve bu durumdan çok memnunum. Bundan sonra da hep bu zeytinyağını kullanmaya devam edeceğim.
H.S emk. Öğr. / İstanbul 29 Mayıs 2020Hem hızlı teslimat hem tadı çok lezzetli daha ne olsun. :)
Hiç bu kadar kezzetli bir zeytinyağı tüketmemiştim. Lezzeti harika ve kargolanmaya bayıldım. Kargo çok özenliydi ve hiçbir hasar yoktu. Herkese tavsiye ederim.
Ferhat Z. Eczaci / İzmir 15 Haziran 2020Merhabalar, Sizden yapmış olduğum ilk alış verişimdi ilginiz, alakanız için öncelikle çok teşekkür ederim ürün kaliteniz gayet iyi ve ürün yanında göndermiş olduğunuz hediye mutlu etti çok çok teşekkür ederim emeğinize sağlık
Meriç Ç. Satış Destek yetkilisi / Konya 9 Ağustos 2020Lezzetli ürünleriniz ve hediyeniz için çok teşekkür ederim.
H.Ceyhan Öğretim üyesi / Ankara 12 Ağustos 2020Tam beklediğim gibi bir lezzet. Doğal olması, katkı maddesi içermemesi ve lezzeti… sadece hafif bir kekremsi ya da acımsı bir tat var ama zaten bunu söylemişlerdi. 6.5 aylık bebeğime verdim.Bir sonraki alışverişte görüşmek üzere.
B.S Öğretmen / Aydın 22 Haziran 2021Erken hasat zeytinyağı sipariş ettim mükemmel bir yağ çıktı , çok kaliteli; herkese tavsiye ederim Teşekkür ederim .
Rıfat A. / İstanbul 21 Ağustos 2021Mükemmel bir lezzette böyle samimi ve dürüst firmalar artık kalmadı uzun yıllar sonra harika bir zeytinyağı olanağına kavuşmak beni çok mutlu etti kendilerine minnettarım.
Barış Ö. Yönetici / Rize 29 Kasım 2022İlk defa alışveriş yaptım..son derece özenli ve hakikaten ürünü,söz verdikleri tarihte yolladılar.Ürünlerini hiç tereddüt etmeden alabilirsiniz..tavsiye ederim..teşekkürler
N.C Memur / İzmir 12 Aralık 2022Çok kaliteli ve lezzetli bir zeytinyağı
Koç Vadisi sayesinde çok kaliteli ve lezzetli bir zeytinyağı ile tanışmış oldum. Kargom da çok kısa bir süre içerisinde elime ulaştı. Teşekkürler!
S.K.S Emekli / İstanbul 14 Mayıs 2020